Balkanlarda Bahar Bayramı: Baba Marta ve martenitsalar

Balkanlarda Bahar Bayramı: Baba Marta ve martenitsalar
Yayınlama: 04.03.2017
A+
A-

Kökeni Protobulgarlara dayanan martenitsalar, baharın gelmesiyle birlikte dünyanın dört bir yanındaki Bulgarların kollarındaki yerini alır. Bulgaristan’ın en köklü geleneği olan Baba Marta bayramına özgü bu takılar, son zamanlarda ticari bir boyut kazansa da, Bulgarların yeni yıla dair güzel umutlarının en güzel nişaneleridir.

Balkan yarımadası, her mart başında beyaz ve kırmızı ipliklerden yapılan küçük süslerle donatılır. Martenitsa ya da marteniçka adı verilen bu takılar, baharın gelişinin kutlandığı “Baba Marta” bayramına özgüdür. Gelin şimdi eski bir Pagan inancına dayanan Baba Marta ve martenitsa geleneğinden bahsedelim.

Baba Marta (Marta Nine), Bulgar folklorunda mart ayıyla ilişkilendirilen mitolojik bir karakterdir. Bulgar mitolojisinde, yılın ilk üç ayı kardeş olarak karakterize edilir. Büyük Seçko (ocak) ve Küçük Seçko (şubat) iki yaramaz erkek kardeş olarak gösterilirken, Baba Marta (mart) ise onların ne zaman güler yüzlü ne zaman sinirli olacağı kestirilemeyen ablaları olarak anılır. Baba Marta, ya şarabını içen ya da büyük bir yaramazlık yapan kardeşlerine sinirlendikçe havalar bozulur.

YAŞLILARI SEVMEYEN MARTA NİNE
Meşhur bir halk masalına göre yaşlı bir kadın çoban, martın son günlerinde Baba Marta’nın -o da kendisi gibi yaşlı olduğundan- onu iyi havayla ödüllendireceğini düşünerek sürüsünü dağa çıkarır. Ancak Baba Marta buna sinirlenerek diğer kardeşi Nisan’dan birkaç gün borç ister. Bu günler, halk geleneğinde “ödünç günler” olarak bilinir. Marta kuvvetli fırtınalar ve karlar salarak yaşlı kadını ve keçi sürüsünü dağda dondurur. Donanlar bir taş kütlesine dönüşür ve buradan şifalı bir su akar.

Baba Marta bayramı Bulgar geleneğine göre ilkbaharı sembolize eder ve doğanın yeni döneminin başında sağlık ve bereket dileklerini getirir. Balkan yarımadasının Pagan tarihiyle ve tarımsal doğa kültleriyle bağlantılı olan bayram, kış mevsimi sonunda, şubat ayının son cumartesi ve pazar günleri yapılan, “Baba Marta yakma” denen kutlamayla başlar. Bu kutlamalarda köylerde büyük ateşler yakılarak kış ve kötülüklerin kovulduğuna inanılır ve insanlar gelecek bahar için hazırlanmaya başlar.

Mart boyunca Baba Marta’yı hoşnut ettiğine inanılan kutlamalar yapılır. Bu kutlamalara kadınlar, genç kızlar ve çocuklar katılır. Baba Marta’nın yaşlı kadınları sevmediği düşünülür. 1 Mart günü, evdeki en yaşlı kadının güneş doğmadan evi baştan aşağı temizlemesi ve dışarıya kırmızı bir kumaş asması gerekir. Bu şekilde Baba Marta’yı sevindirerek ev ve ev sakinleri için hayır dilenir. Gençlerin “Baba Marta onları görsün ve sevinsin” diye bir an önce dışarı çıkmaları, yaşlı kadınların ise “Baba Marta’yı kızdırmamak” için evde kalmaları gerekir. Bahçelerde metal gereçlere vurulup türküler eşliğinde çember çizilerek dönülür, bu şekilde yılan ve kertenkelelerin kovulduğuna inanılır.

UZUN ÖMÜR, SAĞLIK VE GÜÇ
Bir başka geleneğe göre ise herkes martın 1’inden 22’sine kadar kendisine bir gün seçer ve o günkü hava durumuna göre senesinin nasıl geçeceği tahmin edilir: Hava güneşli ve sıcaksa senesi mutlu ve şanslı geçecektir, eğer bulutlu ve soğuksa zorlu bir sene onu bekliyordur. Ayrıca yaşlılar toplanarak göçmen kuşlarla ilgili tahminler yaparlar. Baba Marta, kutsal sayılan 1, 9 ve 25 Mart tarihlerinde onurlandırılır.
Baba Marta’yla ilgili şüphesiz en meşhur gelenek, Baba Marta’nın geldiği gün olan 1 Mart’tan itibaren takılan martenitsa olarak adlandırılan sembollerdir. Bulgarlar, martın ilk gününde yakınlarına ve arkadaşlarına yıl boyu sağlık ve güç dileğiyle martenitsalar hediye eder. Geleneğe göre martenitsalar, kırlangıç, leylek veya çiçek açmış bir meyve ağacı görülünceye kadar çıkarılmaz. Kırmızı-beyaz yünden yapılan martenitsalara püskül, top, insan gibi değişik şekiller de verilir. Martenitsaların tarihinde en önemli yere sahip şekiller ise “Pijo ve Penda” adıyla bilinen kırmızı ve beyaz ipten yapılmış erkek ve kız kuklalardır. Martenitsalarda kullanılan beyaz renk uzun ömrü, kırmızı renk ise sağlık ve gücü simgeler. Bazı bölgelerde ise bu bükülmüş kırmızı-beyaz iplikler, altın veya gümüş para bağlanarak hastalıklardan korunmak için nazar boncuğu olarak kullanılır.

Bir başka geleneğe göre de martenitsa bir taşın altına konur ve ertesi sabah hangi böceğin geldiğine bakılarak gelecek sene için tahminler yapılır: Solucan sağlık ve başarılı bir yılı simgelerken, karınca başarıya ulaşmak için sıkı çalışmak gerekeceği anlamına gelir; örümcek ise kötü şans demektir.

TİCARİLEŞEN BİR GELENEK
Baba Marta, Bulgaristan’da günümüze kadar korunmuş en saygın geleneklerden biridir. Bu bayram, Bulgarcada “Çestita Baba Marta!” (Baba Marta kutlu olsun!) diyerek kutlanır. Martenitsa takma geleneği, Bulgaristan’ın yanı sıra Romanya, Moldova, Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk, Yunanistan ve Ukrayna’nın bazı bölgelerinde de bilinir. Romanya’da kadınlar ve çocuklar martenitsayı bileklerine bağlar, erkekler ise saklı bir yerde taşıyabilir. Yunanistan’da ise martenitsayı yalnız çocuklar taşır. Bulgaristan’da martenitsalar kadın ve çocukların yanı sıra erkekler tarafından da yaka veya bileğe bağlandığı gibi, meyve ağaçlarına ve yeni doğmuş hayvanlara da bağlanır. Martenitsaların ilk defa Protobulgarlarda görüldüğü düşünülmektedir.

Gelenek, asla martenitsa satın alınmamasını gerektirdiği halde son yıllarda bayramın ticarileştirildiği gözlemleniyor. Şubat ortasında genellikle büyük kentlerin merkezlerinde martenitsa satışları başlıyor. Evde örülmüş martenitsa geleneği yerini, pazardaki diğer martenitsalardan birkaç kat daha ucuz olan Çin’den ithal edilen ürünlere bırakıyor. Zengin çeşitlilikteki martenitsa modelleri arasında ünlü pop-folk şarkıcılarının, masal ve çizgi film kahramanlarının ve hatta komünist lider Todor Jivkov’un eski özel koruması olan sağcı politikacı Boyko Borisov’un bile geleneğe aykırı olarak kullanılan bayağı resimleri göze çarpıyor.

Baba Marta ırklar ve dinler üstü bir bayramdır. Bulgar, Türk, Pomak, Çingene ve Hristiyan, Müslüman, ateist fark etmeksizin tüm Bulgaristan halkları tarafından kardeşlik ve dayanışma ruhuyla kutlanır. Tüm okurlarımızın bahar bayramlarını bu güzel Baba Marta geleneği vesilesiyle kutlar, mutlu ve sağlıklı bir yeni yıl dileriz. Çestita Baba Marta!

Kaynak: soL dergi 31. sayı

Saray Haber