Hamilelik dönemindeki endişe ve kaygı ile nasıl baş edilir?

Hamilelik dönemindeki endişe ve kaygı ile nasıl baş edilir?
Yayınlama: 22.07.2022
A+
A-

Optimed Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu İrem Yavuz, hamilelik ve doğum psikolojisi ile baş etmenin yolları hakkında faydalı bilgiler paylaştı

Hamilelik, büyük bir heyecan ve keyifle birlikte gerginlik ve endişeleri de beraberinde getirir. Hamile kalmaya karar verdikten bebek oluncaya kadar geçen sürede anne ve babalar sağlıklı ve güçlü olmalıdır, çünkü onların sağlığı bebeklerinin de sağlığı demektir.

Anne adayının hamileliği süresince bütün düzeni ve hayata bakışının temeli psikolojisinde ortaya çıkan değişimler sonucu belirlenir. Anne adayının yaşadığı her tür sıkıntı ve sorun doğal olarak çevresini de etkiler. Görünüşte bütün değişim fiziksel gibi düşünülse de asıl değişim kadının psikolojisinde meydana gelir. Bu süreçte anne adayında gözüken kaygılar ise şunlardır;
Özellikle eşinin kendisini beğenmeyeceği korkusu,
Çocuğuna iyi bir anne olamayacağı korkusu,
Çekiciliğini kaybetme,
Çirkinleşme,
Kilo alma,
Yorgunluk, isteksizlik
Mutsuz ve üzüntülü olmak, dikkat dağınıklığı gibi endişeler anne adayında kaygıya neden olacak temel nedenler olarak görülür.
Hamilelikte anksiyete kendini nasıl gösterir?
Anne adaylarının hamilelik döneminde endişeli hissetmesi, zaman zaman ruhsal çöküş yaşamaları alışılmadık veya beklenmeyen bir durum değildir. Hatta son derece doğal bir durumdur. Fakat normal şartlar altında bu endişe ve kaygının günlük aktiviteleri olumsuz yönde etkileyecek düzeyde olmaması gerekir. Aksi halde bu durum anne adayı ve bebeğe zarar verebilir.
Hamilelik döneminde endişe ve kaygıyı azaltan doğal çözüm önerileri nelerdir?
Anne adayları yaşadıkları hormonsal değişimlerin etkisiyle anksiyete bozukluğuna daha yatkın olabiliyorlar. Ancak kaygılarıyla başa çıkmak için anne adayı bilmelidir ki hissedilen kaygılar yersiz değil, ancak tamamen haklı da değildir.
Bu bağlamda yapılması gerekenler;
Her gün düzenli olarak egzersiz yapılmalı, günlük 30 dakika yürüyüş yapmak hem fiziksel hem de psikolojik sağlık için oldukça faydalıdır.
Kendini yoran ve stres düzeyini arttıran işlerden uzak durmalı, yeterince dinlenmeye özen göstermelidir. Kısa bir tatile çıkmalı, biraz ortam değişikliği iyi gelir. Anne adayının uykusuz kalması stresi tetiklemektedir. Bunun için anne adayı uyku saatini düzene sokmalı, mümkünse her gün aynı saatte yatağa gitmeli, yeterince uyumalıdır. Eşle, arkadaşlarla ve aile üyeleriyle zaman geçirmeli, yalnız kalmak endişe düzeyini artırabilir ve depresyona sebep olabilir.
Doğum psikolojisi ile başa çıkmanın yolları
Doğum sonrasında çoğu annenin yaşadığı duygusal değişimler yani lohusalık sendromunu işaret eden doğum psikolojisi normal bir süreç olarak gözlenir. Burada babanın ve aile yakınlarının desteği çok önemlidir. Özellikle babanın duygusal açıdan destek vermesi anne için kıymetlidir. Bebek bakımı konusunda engin bir bilgi birikimine ve tecrübeye sahip anneanne ve babaannenin vereceği destek, annenin anne rolüne daha çabuk girmesine yardımcı olacaktır.
Annenin bebeğinin bakımlarını yaptıktan sonra kendine zaman ayırması ve sosyalleşmesi önemlidir. Kısa süreli bile olsa eşiyle baş başa vakit geçirmesi ve fiziksel aktivitelerde bulunması yaşadığı inişli çıkışlı ruh halini ve doğum psikolojisini atlatmasına yardımcı olacaktır.
Gebelikten itibaren, doğum sonrası süreçte de eşlerin rolü hem bebek hem de anne üzerinde çok önemlidir. Babanın bebekli yeni düzene alışmak için eşine vereceği destek ve özveri, anneyi rahatlatacak ve bu geçiş sürecini daha kolay kabullenmesini sağlayacaktır.
Bebek bakımıyla ilgili aileden her türlü yardımı almak önemlidir. Ev düzeni, bebeğin ihtiyaçlarının karşılanması, yemek organizasyonu konularında iş bölümü yapmak düzenin kolayca oturtulmasını sağlayacaktır. Böylelikle doğum psikolojisi anneyi minimumda etkileyecektir.
Doğum korkusu yaşayan kadınların korkuları, doğum anında acı çekme, ölme, aklını yitirme, utanılacak bir şey yapma, sakat ya da ölü bir bebek doğurma ya da doğumu gerçekleştirecek olan ekibe güven duymama gibi kısacası doğum hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmamalarından kaynaklanmaktadır.
Doğum anı yaklaştıkça bebeğin büyümesiyle ortaya çıkan vücut ağrıları, hareket olanağının azalması, iç organların sıkışması gibi etkenlerin yarattığı stres, normal bir hamilelik geçiren anne adayının doğum konusundaki endişelerini daha da artırabiliyor. Bu durumun yaşanmaması için anne adayının, neler hissettiğini doktoruna açık bir şekilde anlatması gerekiyor. Çünkü doğum konusunda en sağlıklı bilgiyi verebilecek ve anne adayını rahatlatabilecek kişi öncelikle doktorlardır.  Ancak tüm bu desteğe rağmen kişi gittikçe gözünde büyüyen düşüncelerden kurtulamıyorsa mutlaka uzman bir psikologdan yardım almalıdır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Saray Haber