Türk şiirinin ‘Mavi Gözlü Dev’i, memleket, hürriyet ve sevda şairi Nâzım Hikmet 120 yaşında..
120 yaşında unutulmayan büyük şair bugün, bir dizi etkinlikle anılacak. Peki, dünyanın 120. yaşını kutladığı usta şair Nâzım Hikmet kimdir?
Otobiyografi isimli şiirinde Nazım Hikmet kendini şöyle anlatıyor:
1902’de doğdum
doğduğum şehre dönmedim bir daha
geriye dönmeyi sevmem.
üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim
on dokuzumda Moskova’da komünist Üniversite öğrenciliği
kırk dokuzumda yine Moskova’da Tseka-parti konukluğu ve
on dördümden beri şairlik ederim.
kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
ben ayrılıkların
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
ben hasretlerin
hapislerde de yattım büyük otellerde de
açlık çektim açlık grevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir
otuzumda asılmamı istediler,
kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
verdiler de
otuz altımda yarım yılda geçtim dört metrekare betonu
elli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Prağ’dan Havana’ya.
Lenin’i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924’te
961’de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır
partimden koparmağa yeltendiler beni
sökmedi
yıkılan putların altında ezilmedim
951’de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
52’de çatlak bir yürekle dört ay sırt üstü bekledim ölümü
sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
şu kadarcık haset etmedim Şarlo’ya bile
aldattım kadınlarımı
konuşmadım arkasından dostlarımıniçtim ama akşamcı olmadım
hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı, ne mutlu bana
başkasının hesabına utandım yalan söyledim
yalan söyledim başkasını üzmemek için
ama durup dururken de yalan söyledim
bindim tirene, uçağa, otomobile,
çoğunluk binemiyor.
operaya gittim,
çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
çoğunluğun gittiği kimi yerlere ben de gitmedim 21’den beri
camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye,
ama kahve falına baktırdığım oldu
yazılarım otuz kırk dilde basılır
Türkiyem’de Türkçemle yasak
kansere yakalanmadım daha
yakalanmam da şart değil
başbakan filân olacağım yok
meraklısı da değilim bu işin
bir de harbe girmedim
sığınaklara da inmedim gece yarıları
yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
ama sevdalandım altmışıma yakın
sözün kısası yoldaşlar
bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da
insanca yaşadım diyebilirim
ve daha ne kadar yaşarım,
başımdan neler geçer daha
kim bilir..
1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkartılan Nâzım Hikmet, 3 Haziran 1963’te geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
10 Ocak 2009’da, 58 yıl sonra Nâzım tekrar Türk vatandaşlığına kabul edildi. Ve hakkında İade-i İtibar kararı verildi.
Sayısız şiir, roman, öykü, masal, oyun yazan şair, yasaklı olduğu ülkesinde ölümünden 2 yıl sonra okunmaya başlandı. Nâzım’ın şiirleri birçok sanatçı tarafından bestelendi, oyunları sahnelendi.
Dünyanın sayılı şairleri arasında sayılan memleket, hürriyet ve sevda şairi Nâzım Hikmet’in 120. yaşını, kendi sesinden şiiri ve görüntüleri ile kutluyoruz.