Ramazan Fişek yazdı:Yağan beyaz kar insanlığın yüreğinin karasını temizler mi?

Ramazan Fişek yazdı:Yağan beyaz kar insanlığın yüreğinin karasını temizler mi?
Yayınlama: 10.01.2017
A+
A-

Kar yağdı ve her yer beyaza kesti. Hava soğuk, eksi derecelerde. Üşüyoruz. Peki, utanıyoruz mu? Hiç mi vicdanımız sızlamıyor. Neden sızlasın ki? En azından çöplük başlarında yiyecek arayan sokak hayvanlarına bir bakın. Biz, insanlar kadar titremiyorlar. Hatta utanılacak bir durumları da yok. Kar yağmış ve beyaz örtü üzerinde yaşamak onları utandırmıyor. İnsanlara bakıyorsunuz. Sıkı sıkı giyinmişler, üşüyorlar. Karın beyazı yüreklerindeki karayı temizler mi? Nasıl temizlesin. Mümkün mü?

Türk Silahlı Kuvvetleri Beşika’dan çekiliyor mu? Suriye’de, El Bab’ta bugün kaç şehit verdik? Nerede bomba patlamış ve kaç kişi ölmüş ve kaç tanesi şehit?

Asgari ücrete zam yapıldı. Hayatın bütününe yapılan zamlara bakıldığında asgari ücretle yaşamda düşüş yaşandığı görülüyor. Daha geçen hafta Çerkezköy OSB’de yaşanan elektrik kesintileri sonucunda işçilerin karşılaştığı muamele ortada. Buzhaneye dönmüş fabrikada işçileri bekletip gidenlere izin yazıldı. Yani patronun cebinden üç kuruş çıkmasın da açlık sınırı altında geçim ile yaşayan insanlara ne olursa olsun.

Asgari ücret bir yana çiftçinin köylünün durumu da ortada. Yıllardır sütün litre fiyatı aynı fakat yem, gübre, tohum ve mazot fiyatı durmadan yükseliyor. Sonra mı? Saray gibi tarımı ön planda olan bir yerde, Saray Halk Pazarı tezgâhlarında biberin, patlıcanın kilosu 8TL.

Sistem sonuç odaklıdır. Kesin ve net gibi görünse de çelişkilerin ve kargaşanın getirisi sorgulanmadan kabul edilmeli. Bu sistem ile sonuç odaklı toplumlar yaratılır. Sonuç üzerinden siyaset yapılır ve sonuç kabullenilir veya kabullenilmez. Ne fark eder ki; sonucu doğuran nedenler ve sebepler araştırılmadıktan sonra. Bir kez olsun ‘Neden?’ sorusunu sormayacak mıyız? İşte o soruyu sorarsanız başınız derde girer.

Pazar günüydü ve Sarıkamış Harekâtı’nın 102. yılı etkinlikleri kapsamında “Türkiye Şehitleri ile Yürüyor” adlı bir etkinlik düzenlendi. Soğuk havada gerçekleştirilen törene, Ulaştırma Bakanı Arslan’ın giydiği, üzerinde Birleşik Krallık (İngiltere) bayrağı olan Bogner marka mont damga vurdu. Bakan’ın Sarıkamış şehitlerini anmaya gittiği törende giydiği bayraklı montunun fiyatının ise 1300 euro yani yaklaşık 5 bin Türk lirası olduğu anlaşıldı.

Başımız derde girecek ama sormak istiyorum. Dövize karşı mücadele başlatan hükümetin Bakanı, 80 bin askerimizin soğuktan donarak şehit olduğu günün anma etkinliğine bu montla neden katıldı? İngiliz, Fransız ve Rusya’ya karşı savaşan ve donarak şehit düşen askerlerimize saygısızlık değil miydi?

Şimdi bir kez daha süt fiyatına nazaran mazot, gübre, tohum ve yem fiyatlarındaki artışı sebebini sorgulamak hakkımız değil mi? Ya asgari ücret ve asgari ücretle geçinenlerin durumunu sorgulamak gerekmez mi? Neden asgari ücret açlık sınırının altında? Ülkeyi yönetenler halkın iktidarı mı? Yoksa sermaye çıkarlarının doğrultusunda uşak mı?

Terörün sebebi ve Suriye’deki askerlerimiz için endişelenmek artık hepimizin vicdani görevi. Ne işi var askerimizin Suriye’nin El Bab’ında Irak’ın Beşika’sında? Uyuşturucu ve eroinin yatağı olmuş, insan kaçakçılığının tezgahı, petrolün karası kadar kara olan Ortadoğu bataklığında kimin çıkarları uğruna Mehmetçiği yem ediyorsunuz?

Suriye’de veya Irak’ta kazanılan zaferler sonucunda ülkemiz ne kazanacak? Hani ülkemizin çıkarları diyorsunuz ya, açıklayın şu çıkarlarımızı. Vatandaşın cebinden çıkan para dışında çıkarılacak bir şey görmedik şimdiye kadar.

İngiliz Amerikan tarzı, başka ülkeleri sömürerek artacaksa o asgari ücret ve yaşam koşullarımız iyileşecekse, istemez. Suriye’de ve Irak’ta ölen insanların kanı üzerinden kazanılacak paraya ve refaha tamah edecek bir millet değiliz.

Bu soruları sorduğum için ben hain mi oldum şimdi? Nazım Hikmet, Kore savaşında Amerikan çıkarları uğruna Kore’ye asker gönderilmesine karşı çıktığı için hain ilan edilmemiş miydi? Sahi ya, biz Kore’de ne kazandık! NATO üyeliği, ABD dostluğu, FETÖ terörü, 15 Temmuz gecesi halka sıkılan kurşunlar ve meclise atılan bombalar.

Saray Haber