Saray’ın edebiyat ve sanat bereketi

Saray’ın edebiyat ve sanat bereketi
Yayınlama: 28.09.2020
Düzenleme: 21.08.2023 16:35
A+
A-

İnsanlarımızın bir araya gelerek virüsün yayılmasını engellemek için pek çok kültürel ve sanatsal aktiviteyi iptal ediliyor. Sanatın sosyal ve paylaşım boyutunda bu salgın döneminde yüz yüze iletişim yerini, salgına karşı daha güvenli olan dijital iletişime bırakacak deniliyor. Sosyal ve dijital medyayı daha yoğun kullanmak suretiyle sanatın değer zincirinde yer alan insanlar iletişimlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Bu global krizin mecbur kıldığı toplumdan izole yaşam tarzı sanatçılar için atölyelerinde daha çok eser üretebilme fırsatı yaratabilir. Böylece global salgın sonrası dönemde yepyeni eserlerle, sanatsal aktivitelerde patlama yaşanacağını tahmin ediyorum.

Sanatın modern çağda ortaya çıktığı, insanlık yoluna eşlik ettiği, onunla birlikte her türlü sanat, duyguları ifade etmek için kullanılabilir ve aynı zamanda fikirleri de ifade edebilir, sanat  zarafetin somutlaşmış halidir.

Birçoğumuz sanatın, edebiyatın anlamsız olduğunu inanıyor olabiliriz, ama sanatçıların ve yazarların toplumlarına, doğalarına ve yaşamlarını sanatsal bir ortamın kullanımıyla gösterdikleri duygulara karşı ifade ettiklerini bilmiyoruz. Örneğin bir resim veya bir müzik parçası gördüğümüzde, sanatçı, içinde yaşadığı devletten özgürleşiyor. Korku, endişe, öfke, uzun süreli duygular ve hislerin bastırılması ya da herhangi bir his onu psikolojik istikrara götürmek için araçtır diye düşünebiliriz, bu yüzden sanatın ve edebiyatın insan yaşamındaki önemi şu an içinde yaşadığımız dünya maddi boyutlara bağlıdır.

Hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ve edebiyat ortaya çıkmıştı. İnsan, nasıl duymaya, düşünmeye başladığı andan itibaren kelimenin gerçek anlamıyla hayata girmiş olursa, insanlık da duygularını ve düşüncelerini sesler, çizgiler ve renklerle canlı ve cansız simgeler halinde şekillendirmeye başladığı andan itibaren, gerçekten tarih sahnesine çıkmış olur. Sanatta güzeli, bilimde doğruyu arayan insan ruhu ve zekası, aslında kendini aramaktadır. Din, felsefe, bilim, sanat ve hatta teknik gibi alanlar, birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Her sanat eseri, var olan bir şey ile bir nesne ile ilgilidir.

Her şeyden önce, bize bir tür kendini ifade etme biçimi sağladığı için sanata ihtiyacımız var. Duygularımız hakkında konuşabilmek, sağlıklı kalmak için esastır. Birçoğunuz duygularınız hakkında konuştuğunuzu düşünmüyorsunuz, ancak onları başka şekillerde de ifade edebilirsiniz. Bazıları yemek pişirmeyi, bazıları makine üzerinde çalışmayı, diğerleri boyamayı veya çizmeyi sever. Boş zamanlarında ne yapmak istersen, muhtemelen her gün sanat yaratıyorsun.

Öyleyse, Saray’da sanata, edebiyata, müziğe ihtiyacımız var mı? Birçok insan işsizken, geçim derdi varken büyük bir olasılıkla bu soruma hayır derdi. Sanat ve edebiyat aslında çok daha erişilebilir ve günlük yaşamda gerçekten gerekli. İhtiyacı olanlara yardımcı olur, gelecekteki insanlara yaşamın nasıl bir şey olduğu hakkında bir fikir verir ve hayati bir kendini ifade etme biçimidir.

Bana göre Saray’da sanatın, edebiyatın ve müziğin tohumu ve bereketi var. Bu salgın günlerinde müzik çalışmalarını çok zor koşullarda yürüten Ozan Çoban, sürekli kitap üreten Hasan Akarsu, sürekli yazan Hasan Hüseyin Yalvaç, bir meditasyon sanatı olan Yogayı Saraylılara sevdiren Ezgi Durak, şiirlerini bir kitapta toplayan Hasan Evirgen şu anda aklıma gelen üretken kişiler. Salgına karşı sorumlu davranarak Saray’ın sanatsal ve kültürel yaşamını canlandırmak ve iyi ürünler üretmek için ayda bir ortak sanat sohbetleri yapmak artık kaçınılmaz olmuştur. Saray’ın toprağı ve insanı bereketlidir.

karşıyaka escort bayan

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Saray Haber